En zengin 100 Türk arasında MALATYALI Aydınlar da yer aldı
Türkiye'nin en zenginleri arasında Acıbadem Hastanelerinin sahibi Malatyalı Mehmet Ali Aydınlar da yer aldı.
MEHMET ALİ AYDINLAR
Referans Gazetesi'nin bu yıl ilkini gerçekleştirdiği Hızlı Balık Yarışması'nda Büyük Ödül'ün sahibi olan Acıbadem Sağlık Grubu, başarısını doğru zamanlarda yaptığı yatırımlara ve çok iyi oynanan takım oyununa borçlu. Hızlı Balık Ödülleri'nin grup çalışanlarında yüksek bir motivasyon yarattığını belirten Acıbadem Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, "Hızlı Balık yarışması hem ekonomiye hem de girişimcilere destek oldu. Kazandığımız büyük ödül çalışanlarımızın motivasyonunu güçlendirdi" açıklamasını yaptı.
16 yıl önce bir semt hastanesi olarak yola çıkan Acıbadem Sağlık Grubu'nun bugün 17 merkezli bir sağlık grubuna dönüşmesinde Mehmet Ali Aydınlar'ın girişimcilik ruhu büyük bir rol oynadı.
Acıbadem'in hızıyla elde ettiği başarıyı anlayabilmek için öncelikle Aydınlar'ın iş hayatında attığı adımları takip etmek gerekiyor.
Malatya Arapkir'den çıkıp İstanbul'da yatılı okula geldiği çocukluk yıllarında bir gün özel hastane patronu olacağını hayal etmemişti Mehmet Ali Aydınlar.
Galatasaray İşletme Yüksekokulu'nda okurken aynı zamanda muhabecilik de yapan Aydınlar, 25 yaşında askerden döndükten sonra girişimcilik ruhunu hayatına yansıtmaya başlıyor.
“Türkiye’nin en iyi mali müşaviri olacağım” diyerek Laleli'de kendi bürosunu açan Aydınlar'ın, kısa sürede çalışan sayısı 30'a mükellef sayısı ise 150'ye yükseliyor. 1991 yılına gelindiğinde Aydınlar hedeflediği gibi bu alanda adını en iyiler arasına yazdırıyor.
Mükellefleri arasında Acıbadem semt hastanesini kurma hazırlığındaki 35 doktor da var . Mali sıkıntı çeken doktorlar Aydınlar'dan da ortak olmasını istiyor. O günler için ciddi bir risk anlamına gelen yatırıma karar verdiği o yılları şöyle anlatıyor:
"1991 yılında mali müşavirlik ofisim vardı. Ben de kurumsal bir yapıda birikimlerimi değerlendireyim yarın öbür gün bana bir şey olursa çocuklarım ortada kalmasın diye düşünüyordum. 35 doktorun yatırımı ilgimi çekti. Paraları da yetmiyordu ben de yüzde 10 hisse aldım. Doktorların mali sıkıntısı bu şekilde çözüldü ve 13 doktor, 70 personel ve 50 yatakla Acıbadem hastanesi hizmete açıldı."
Aydınlar ve doktorlar ortaklık temelini atmasının ardından Acıbadem'in de önlenemez yükselişi başlamış oluyor.
Acıbadem için 1993 dönüm noktası
1993 yılı kurulduğu günden itibaren merdivenleri hızla tırmanan Acıbadem'in tarihine kırılma noktası olarak kazınıyor. Hastanenin büyük hissedarının ekonomik durumu bozulunca o zamana kadar "Bu işte kalıcı olmalı mıyım?" diye düşünen Aydınlar, hastanenin çoğunluk hissesini satın almak için elinde ne var ne yok satıp bir risk daha alıyor. Ama attığı bu adımda Aydınlar'ın yüzünü kara çıkarmıyor. Hastanenin ana hissedarı olduktan sonra Aydınlar, yönetim anlayışını ve alt yapıyı güçlendirmek için atağa geçiyor.
"O zamanlar bütün hastane sahiplerinin doktor olduğunu gördüm. Oysa burası bir işletme, planlı bir şirket. Tıpla ilgili hizmetler üretiyor ama onun dışında tüm direktörler bir şirkette bulunması gereken kişiler olmalıydı. Bütün yöneticilerin bilançoya baktığı zaman yorumlayabilmesi lazım" diyen Aydınlar, bu doğrultuda kendi deyişiyle "hangi şirkete koysanız CEO'luk yapabilecek" bir yönetim kadrosu oluşturdu. Yapılan bu değişiklik Aydınlar'ın çoğunluk hisselerini alırken aklından geçen "En azından önceden yatırdığımız paramızı kurtarırız" düşüncesini haksız çıkarırcasına Acıbadem'in cirosunu 25.591 YTL'den 65.098 YTL'ye çıkardı.
Ardarda yeni şubeler açılmaya başlandı
Alt yapı yatırımlarının ve yönetim modelinin belirlenmesinin ardından Acıbadem için artık yeni şubelerle büyüme dönemi başlıyor. Acıbadem'deki ilk hastanenin yenilenmesinin ardından 1995'te Bağdat Caddesi'nde ilk poliklinik faaliyete sokuluyor. Onu yeni yatırımlar izliyor.
17 bin 500 metrekare kapalı alanıyla İstanbul'un en büyük hastaneleri arasına giren Acıbadem, 2000 yılının sonunda halka açıldı. Türk sağlık sektöründe borsada işlem gören tek sağlık kuruluşu olma özelliğini taşıyan Acıbadem, 60 milyon YTL'den işlem görmeye başladı.
Acıbadem tam büyüme hızını yakalamışken 2001'de Türkiye ekonomik krizin pençesine düştü. Ancak geleceğini "Krizlerin geçeceğini biliyorum. Bu dönemi iyi değerlendirirsem rakiplerimden avantajlı hale gelirim" diye planlayan Aydınlar, aynı sene Acıbadem Merkez Laboratuarı'nı açtı. Aydınlar, "Eğer o zaman bir duralım deseydik bugün burada olmayacaktık. Haklı da çıktık. Acıbadem 2001'i bir önceki yıla göre yüzde 95 büyüme ile kapattı" diyor. Kriz atlatıldıktan sonra Acıbadem kaldığı yerden devam etti. Bugün bir referans merkezi haline gelen Genetik Tanı Merkezi 2002'de hizmete girdi.
Yeni branş modeli geliştirdi
2003 yılında Acıbadem branşlaşma yolundaki ilk adımlarını attı. Genel hastanelerin arttığı ve sağlık turizminde göz tedavisinin yükselişe geçtiği bu dönemde Acıbadem ilk branş merkezi AcıbademGöz'ü açtı. Hemen ardından gelen Acıbadem Kordon Kanı Bankası tüm dünyada yaygınlaşan kök hücre çalışmalarını Türkiye'ye taşıdı.
Ama kurum branşlaşma konusunda asıl devrimi 2004'te açılan Kozyatağı Hastanesi ile yaptı. "Genelin tam olmadığı yerde branş hastanesi olmaz" bakış açısıyla Mehmet Ali Aydınlar, grubun üçüncü hastanesi Acıbadem Kozyatağı'nda tüm branşlar arasından onkolojiyi öne çıkararak uzmanlaşmış genel hastane modelini geliştirdi. Göz hastanelerinin ardı ardına açıldığı bu dönemde bütün hastaneler bir branş şubesi açarak büyümeyi hedefliyordu. Halen geçerliliğini sürdüren bu modelde uzman hastaneler sadece belli bir hasta profiliyle ilgileniyor. Ancak Amerika'da ve Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de onkoloji uzmanı olan İtalyan Hastanesi'nin kapanması çoğalan branş hastaneleriyle hasta paylarının küçüldüğünü gösteriyor. Ancak Acıbadem branş furyasının bir parçası olduğu gibi Aydınlar'ın deyimiyle "el yordamıyla" bir model geliştirerek sektörün yönünü değiştirdi. "Genel hastane ihtiyacı yoksa farklılaşmaya gidilebilir. Aslında her ne hastanesi olursa olsun diğer bölümlere gerek duyulur. O zaman neden genel hastane olmasın " diye konuşan Aydınlar, bundan sonraki konseptlerinin de bir iki branşın sivrildiği genel hastaneler olacağını söylüyor. Aydınlar'ın bu fikri ticari açıdan da kendini 2004 cirolarında yüzde 40'lık artışla 154 milyon YTL olarak gösterdi .
Her sene yeni bir Acıbadem
Grup 2005 yılında bünyesine İnternational Hospital'i da kattı. Aydınlar'ın ifadesiyle kurulduğu günden bu yana çok değişikliğe uğramayan hastanede yapılan küçük operasyonlar verimliliği iki katına çıkardı. Finansman ve yönetimde yapılan değişiklikler sonucunda hastanenin giderleri yüzde 50 düşerken, gelirleri yüzde 100 arttı.
Acıbadem Aydınlar'ın "Şirket olarak önce İstanbul sonra da çevresinde olmak üzere bir plan yaptık" sözleriyle ifade ettiği prensiple 2006'da İstanbul dışına ilk adımını attı. Şu an 6 hastane, 6 tıp merkezi, 1 merkez laboratuarı, 2 laboratuar ve 2 polikliniğiyle 17 merkezde hizmet veren gruba 2007'de İstanbul Fulya ve Maslak’ta 2 hastane daha katılacak. Aydınlar ayrıca İstanbul dışı yatırımlarına İzmir'de devam edeceklerini söylüyor.
Şirketin değeri 750 milyon YTL
Alt yapı yatırımları, yönetim değişikliği, işletme modeli, yeni şubeler, halka açılma derken Acıbadem Grubu'nun 16 yılda 250 milyon YTL ciroya sahip 17 merkezli dev bir sağlık grubu haline dönüştü. Grubun 2000 yılında hisselerini beheri 30 YTL'ye halka arz edilen şirketin değeri 60 milyon YTL'den 750 milyon YTL'ye yükseldi.
Yılda yaklaşık 1.5 milyon hastaya hizmet veren şirket İstanbul'da ayaktan tedavide yüzde 12.3, yatarak tedavide ise yüzde 8.8'lik pazar payına ulaştı. Grubun başarısının sırrı ise kurulduğu günden bu yana doğru zamanlarda yapılan yaklaşık 120 milyon dolarlık yatırımda ve Aydınlar'ın sözleriyle "Çok iyi oynanan bir takım oyunu"nda yatıyor.
Deneyimlerini akademik alana da taşıyacak
Acıbadem Grubu, hastanecilikte ilerleyişini sürdürürken deneyimlerini akademik alana da yansıtmaya hazırlanıyor. 2003 yılından beri Harvard Medical ile işbirliği içinde olan Acıbadem 2008’de faaliyete geçireceği üniversite ile sektörde bir ilke daha imza atacak. 2005 yılından beri üzerinde çalışılan proje bugün Yüksek Öğretim Kurumu'nda onay aşamasına geldi. Tıp fakültesinin yanında genel bir üniversite olacak olan Acıbadem Üniversitesi’nin eğitim programlarını Harvard sağlayacak. Çoğunluğu burslu olmak üzere az sayıda öğrencinin kabul edileceği üniversitede 200'e yakın öğretim üyesi yer alacak. Özellikle tıp öğrencilerinin Acıbadem deneyimiyle eğitim alabileceği kurumda hemşirelikten, biyomedikal, biyoloji, odyoloji, röntgen teknisyenliğine kadar sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda eleman yetiştirilecek. Girdikleri her işte kısa sürede başarıyı yakalayan Acıbadem Grubu'nun aksine Mehmet Ali Aydınlar sadece üniversite konusunda "Bu sefer amaç hızlı büyümek değil" diyor.
Cirolar
2000
22.838.880
2001
43.312.465
2002
69.224.969
2003
109.952.495
2004
153.959.495
2005
228.433.845
Karlılık
2000
3.271.064
2001
1.036.857
2002
4.083.881
2003
15.444.716
2004
13.388.841
2005
18.647.974
Kronoloji
1991 35 doktor ve 1 mali müşavirin ortaklığıyla 50 yataklı Acıbadem Hastanesi hizmete açıldı.
1993 Mehmet Ali Aydınlar hastanenin çoğunluk hisselerini aldı.
1995 Bağdat Caddesi'nde ilk şuba Acıbadem Polikliniği açıldı.
1996 Acıbadem Etiler Polikliniği faaliyete geçti.
1998 Mehmet Ali Aydınlar mali müşavirliği bıraktı ve tamamen Acıbadem'e odaklandı.
1999 Acıbadem Hastanesi'nin kapalı alanı 5000'den 16.500 m2'ye, yatak sayısı ise 150'ye çıktı.
2000 Acıbadem Bakırköy Hastanesi 130 yatakla hizmete başladı.
2001 Acıbdem Merkez Laboratuarı açıldı.
2002 Acıbadem Genetik Tanı Merkezi kuruldu. Acıbadem Sağlık Grubu halka açıldı.
2003 AcıbademGöz Hastanesi kuruldu. Harvard Medical ile eğitim işbirliğ ine başlandı.
2004 Onkoloji alanında uzman Acıbadem Kozyatağı Hastanesi faaliyete başladı.
2005 Acıbadem Sağlık Grubu İnternational Hospital'in yüzde 50 ortağı oldu.
2006 Acıbadem Bursa ve Kocaeli şubeleri ile İstanbul dışında hizmet vermeye başladı.
Nasıl Hızlı Balık oldu?
* Doktorların yönettiği hastane idaresine yönetimine şirket modelini getirerek profesyonel yöneticileri işin başına geçirdi. Ciro 25.591 YTL'den 65.098 YTL'ye yükseldi.
* Hizmette, finansmanda ve yönetimde inovasyonu sürdürdü.
* Genel hastanecilikte branşlaşma modelini geliştirdi.
* Kriz dönemlerinde bile yatırıma ara vermedi. 2001'i bir önceki yıla göre yüzde 95 büyüme ile kapattı.
* Yöneticilerini kendi içinde yetiştirdi.
* Uzun vadeli, düşük taksitli yurtdışı kredileri kullandı. IFC'den kredi alabilen sayılı kurum arasına girdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder